SİVEREK TÜRKÜLERİ
Siverek yöresine ait bir çok türkü vardir.Ancak kayitlara geçirilmedigi için zaman içinde bazilari unutulmus, bazilarida baska yöreler tarafindan sahiplenmislerdir. Siverek yöresine ait türkülerin, çok az bir kismi günümüze kadar gelebilmistir. 25-30 yil önce radyodan sik sik simdi bir Siverek türküsü dinleyeceksiniz.anonsu yapilirdi.Ayrica Siverek Diyarbakir'a yakin ve Sanliurfa'ya Bagli bir ilçe oldugu için bazi türkülerin yöreleri yazilirken "Diyarbakir yöresi" yada "Sanliurfa yöresi"ne ait olarak kaydedilmistir. Müzikle ugrasan yasli sivereklilerle yaptigimiz görüsmelerden de elde ettigimiz bilgiye göre, bazi parçalarin unutulmus oldugunu gördük.Bu parçalar neredeyse kaybolmak üzeredir. Siverek ve çevresinde yapilacak arastirmalarda gün yüzüne çikmamis türkülerin bulunacagi ve bu konuda orjinal derlemelerin yapilabilecegine inaniyoruz. Siverek'te geçmiste halk müzigi ile ugrasan ve hayatta iken kendileriyle görüstügümüz, ancak simdi aramizda olmayan merhum(bandocu) Mehmet Öcal, Seyhmus Harran, Koç Ali Alur, Mahmut Hamdanoglu, Abbas Gergez, Olmak üzere halk müzigine gönül vermis pek çok sanatçi bulunmaktadir.Bunlarla yaptigimiz görüsmelerden elde ettigimiz bilgiler dogrultusunda Siverek yöresine ait bir çok türkü tespit ettik.Bir kismi TRT repertuarlarinda kayitli, bazilari yasli insanlarin dillerinde hala söylenmekte, bazilarida eski makarali ses cihazlarinin tozlanmis serit kasetlerinde kayitli,(Bu kayitlarin bir kismi bizde muhafaza edilmektedir)Çogu da maalesef sahipsizlikten yok olup gitmistir.Bu türkülerden ulasabildigimizi kayit altina alma onlari bu kitapta sizlere sunmayi bir görev bildik.Türkülerin her yerde oldugu gibi Siverek'te de yasanmis aci, ayrilik ve hasret dolu öyküleri vardir. Bu türküler toplumun sevinçlerini, kederlerini, geleneklerini, toplumsal hafizalarinda unutamadiklari önemli olaylari ve daha bir çok hatirayi dile getirirler.Siverek'te ki türkülerimizinden bir kaçinin öyküsü söyledir.
Siverek Yaş Üzümü
Hikayeyi Derleyen:Ramazan Özgültekin
Diyarbakir'in "Arpa oragi geldi "türküsünün bir baska versiyonun olan "Siverek yas üzümü" türküsünün içerigi "sevda"dir.Yörede meshur olan üzüm ve tahil, sevgiliye kavusma sembolu haline getirilmistir.Sanatçi Siverek'in yörede meshur olan yas üzümünü kendi sevdasi ile özlestirip bir türkü haline getirmistir.Türkülerimizde sevgili yoluna canlar erir, gözyaslari dökülür, dizelerde ciger yakan bu savdalarin dumani tüter. Ali, zeyno'yu deliler gibi sever, tirnaginin tasa degmesini istemez.Ama hayat bu, herkes geçim derdindeKirsal alanda tüm aile fertleri çalismak zorunda.Ailesi de Zeyno'yu tarlaya, baga, ekin biçmeye göndermektedir.Ali dokunmaya kiyamadigi Zeyno'sunun bag ve tarla yollarinda nazik ellerinin ve ayaklarinin incinmesine dayanamayarak üzüntüsünü dizelere döker.
Siverek yas üzümü oy oy oy
Baglayin sag gözümü oy oy sebebim
Dediler yarin gelmis oy oy oy
Açin bagli gözümü oy oy sebebim
Arpalar kara kilçik oy oy oy
Dama çikma bas açik oy oy sebebim
Eger beni sevisen oy oy oy
Al bohçani yola çik oy oy sebebim
Arpalar dize kadar oy oy oy
Yarim gel bize kadar oy oy sebebim
Sana çorap öreyim oy oy oy
Topuktan dize kadar oy oy sebebim.
CEMIL
Hikayeyi Derleyen:Ramazan Özgültekin
Siverek'in meshur türkülerinden biri de "cemil" isimli türküdür.Bu türkünün günümüze kadar gelen öyküsü söyledir. Siverek'te fatma isimli genç bir kiz, yakisikligiyla nam salmis ve genç kizlarin yüregini yakan Cemil'e sevdalanir. Ancak cemil'in bundan haberi yoktur.Zamanla Fatma'nin Cemil'e olan sevdasi dillerde dolasmaya baslar.Fatma bu sevda yüzünden günden güne erir.Sonun da bu haber cemil'in kulagina gider ve birgün fatma ile karsilasir..Karsisinda güzeller güzeli, bir kiz görür. Cemil de Fatma'ya sevdalanir.Aileleri evlenmelerine engel çikarir.Sevda acisini dayanamayan Cemil hastalanir. O dönemin ileri gelenleri araya girip, Fatma ile Cemil'i evlendirirler.Cemil'in sevdasi öylesine alevlenmistir ki, yüreginde kör sönmez ince bir hastaliga (vereme)yakalanir. Bir müddet sonra dünyadan ve Fatma'sindan ayrilir. Fatmanin dünyasi kararir.Cemilini kaybetmistir.Cemil'e agitlar yakar türkülerde çagirir. Fatma daha sonra hayatinda birbirini seven gençlerin dügünlerinde hem onlari sevindirmek hem de Cemil'i yad etmek için def çalar, maniler söylerdi.Çogu zaman da söyledigi manilere müzik uyarlayarak çesitli türküler meydana getirirdi.Bundan sonra halk arasinda "tefçi fatma" diye anilmaya baslar.Tefçi Fatma'nin söyledigi bu türkülerin çogu Maalesef unutulup gitmistir.Ancak kendi sevdasi olan "Cemil" türküsünü her dügünde ve her zaman söyledigi için bu türkü halka mal olup günümüze kadar gelmistir.
Kormiskanda bir kus var Cemil
Kanadinda gümüs var Cemil
Alo gitti gelmedi Cemil
Elbet bunda bir is var Cemil
Bavus yolu incedir Cemil
Ne karanlik gecedir Cemil
Yastik kurbanin olan Cemil
Yar yatisi incedir Cemil
Mahreke urdim ata Cemil
Kalk gidag Eyvanata Cemil
Genç ömrümü çürüttüm Cemil
Yalaviz yata yata Cemil
Anan öle Cemil Baban öle Cemil
Öksüz kalasan cemil Benim olasan Cemil, Cemil
Bir Cigara Iç Oglan
Hikayeyi Derleyen:Ramazan Özgültekin
Dillerden düsmeyen türkülerimizden birisi de "Bakkal Mahmud'un Kizidir".Bu türküde Siverek'e ait yer adlari, Yörenin sivesi ve deyimleri bulunduðu için baþka yörelere mal edilmesi mümkün olmamistir.
Siverek'in meshur mevkiilerinden Haci Pinar düzünde dükkani olan Bakkal Mahmud'un güzel mi güzel bir kizi vardir.
Olayin yasandigi dönemde Siverek'te bulunan Süvari alayinda askerlik görevini yapan bir genç Haci Pinarindaki Bakkal mahmud'un
dükkaninin önünden geçerken, babasina yardim için dükkanda bulunan kizi görünce mihlanir kalir.
Gözü kizdan baska bir görmez olur.
Kiz da bunun farkina varir.Asker bundan sonra sik sik alis veris
bahanesi ile oradan gelir gider.Iki genç birbirine vurulmuslardir.
Gençlerin tavirlari komsularininda dikkatini çeker.Kizin babasi da isin farkina varir.Asker kizi babasindan ister.Ancak bu yabanci gençe verecek kizi yoktur.Babasi vermez
kiz derdini türküye döker ve oglana "Simdi söyleceklerimi duyunca üzülmemesi için", " bir cigara(sigara) iç oglan" iç ki üzüntün biraz azalsin
"Gel kapidan geç oglan", "beni sehen(sana) vermezler" bosuna uðrasma beni sana vermezler.Bu sevdaya dayanamazsin ,erimeni ve yikilmani istemiyorum."bu sevdadan geç oglan" diye sevdiginin umudunu kesmesini ister.
Oglan ise, Içindeki sevda atesini "haci pinarin düzü-felek ayirdi bizi" deyip kizi vermeyen anne babayi felek'e benzeterek sitemini dile getirir.
"Bakkal Mahmud'un Kizi-Yakti yandirdi bizi" dizeleriyle bu sevda atesinin yüregini yakip kavurdugunu dile getirir.
Kiz ise oglanin kendisine de sitem ettigini sanarak"Oglan seni seviyem-Kimselere demiyem"diyerek oglana sevdali oldugunu belirtir.
"Anam babam vermiyor da onlara edemiyem" sözleriye, istemiyenin kendisi olmadigini, anasinin babasinin vermedigini ve onlarada gücünün yetmedigini
anlatmaya çalismaktadir.
Nihayet babasinin kizi vermeyecegini anlayinca kizla anlasarak kaçmaya karar verirler.
Sözlestigi bir gece kizi atina attigi gibi kaçirir ve kendi memleketine götürür.
araya yillar girer.Çoluk çocuk derken bariþirlar.Daha sonra Sanliurfa'nin Ceylanpinar ilçesine
yerlesirler.Hayatlarinin sonuna kadar burada yasarlar.
Bir cigara iç oglan
Gel kapidan geç oglan
Beni sehen vermezler de
Bu Sevdadan geç oglan digel gel
Oglan seni seviyem
kimselere demiyem
Anam babam vermiyor da
Onlara edemiyem digel gel
Haci Pinarin düzü
Felek ayirdi bizi
Bakkal Mahmud'un kizida
Yakti yandirdi bizi digel gel
Kekligim avla beni
Daglara salma beni
Gece yaninda uyut
Gündüzler bagla beni digel gel
Siyah Saclar Yan Olur
Kaynak:abdurrahman Kepekçi. Makami:Ussak, Derleyen: Halil Kendirli
Siyah saçlar yan olur
Görenler heyran olur
Sevim senin yüzünden
Kavga degil kan olur
Sevim Sevim yikilsin evin
Deniz dalgasiz olmaz
Gençlik sevdasiz olmaz
Siverek'ten yar sevenin
Basi belasiz olmaz
Sevim Sevim yikilsin evin
Eller kinali Sevim
Gözler sürmeli Sevim
Anasinin bir tanesi
Sevim Sevim yikilsin evin
Eller kinali Sevim Gözler
Gözler sürmeli Sevim
Anasinin bir tanesi
Sevim Sevim yikilsin evin
Bu Pinar Esme pinar
Kimden Alindigi:Sadun Çelik, Derleyen:Mehmet Özbek
Bu pinar esme pinar
Yarami desme pinar
Yar yanina gelende
Su ver konusma pinar
Vay bana hele hele bana
Bende kurbanam sana
Bu gece buraliyim
Ne bahti karalayim
El beni asik sanar
Yürekten yaraliyim
Bu gece uymamisam
Ser yere koymamisam
Yastik kurbanin olan
ben ona doymamisam
Vay bana hele hele bana
Bende kurbanam sana
Evlerinin Önü Yoldur Yollaktir
Bu türkü Siverek'ten mehmet Çelikkanat ve Faruk Ugurlu tarafindan yapilmistir.Mehmet Özbek tarafindan derlenip notalanmistir Kaynak:Mehmet Çelikkanat, Faruk Ugurlu.Makami:Ussak, Derleyen:Mehmet Özbek
Evlerinin önü yoldur yolaktir.
Basimiza gelen dektir dolaptir
Ellerin huriyse benim melektir
Ben yarime neler neler alayim
ben yarime neler neler alayim
ben yarime ipek mendil alayim
darilmissa gidip hatrin sorayim
ayriliga yoktur benim dayagim
Evlerinin önü kahve dibegi
Dibege vurdukça oynar yüregi
Ne sen gelin oldun ne ben güvegi
ben yarime neler neler alayim
Ben yarime neler neler alayim
ben yarime ipek mendil alayim
darilmissa gidip hatrin sorayim
ayriliga yoktur benim dayagim
Evlerinin önü bulgur sokusu
yel estikçe gelir yarin kokusu
Yarim kendi küçük cilve kutusu
ben yarime neler neler alayim
ben yarime neler neler alayim
ben yarime ipek mendil alayim
darilmissa gidip hatrin sorayim
ayriliga yoktur benim dayagim
Güllü Gider Bostana